Skolyoz: Omurgada Yana Eğrilik Problemi
Skolyoz, omurganın yana doğru eğilmesi durumu olarak tanımlanıyor. Bu durum egzersizlerle veya gerekli olması durumunda ameliyatlarla kontrol altına alınabiliyor. Skolyoz, yaşam kalitesini düşürebileceği gibi farklı sağlık sorunlarına da yol açabilen bir durum olup toplumda sıkça karşılaşılan bir problem. Özellikle kız çocuklarında daha sık görülen skolyoz, her yüz çocuktan üçünde görülebilmektedir.
Acıbadem Maslak Hastanesi Omurga Sağlığı Merkezi, skolyoz konusunda toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla her yıl çeşitli etkinlikler düzenlemektedir. Bu yıl düzenlenen “Skolyoz Savaşçıları Sırt Sırta, Korkusuzca” etkinliğinde, skolyoz tedavisindeki en güncel gelişmeler Paylaşan Acıbadem Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Alanay, skolyoz savaşçılarının deneyimlerini paylaştığı bir söyleşi gerçekleştirmiştir. Etkinliğin sonunda genç sanatçı Melis Fis’in skolyoz savaşçıları için söylediği şarkılar etkinliği sonlandırmıştır.
23 yaşındaki Melis Fis, skolyoz deneyimini anlatırken, bel ağrısı sebebiyle doktora gittiğinde beklediği bel fıtığı teşhisi yerine skolyoz teşhisi aldığını ifade etmiştir. Erken teşhisin önemine değinen genç şarkıcı, aileleri çocuklarının duruşlarına dikkat etmeye çağırarak, erken teşhisin tedavi sürecinde ne kadar kritik olduğunu vurgulamıştır.
Omurgada yana doğru eğilim olan skolyozla mücadelede erken teşhisin en önemli silah olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Alanay, özellikle çocuklarda düzenli kontrolün büyük önem taşıdığını belirtmiştir. Adolesan çağda görülen idiopatik skolyozun genellikle yüzde 70-75’ini oluşturduğunu aktaran Prof. Dr. Alanay, erken teşhis edilirse tedavinin daha basit yöntemlerle gerçekleştirilebileceğini ifade etmiştir.
Günümüzde teknolojideki ve tıptaki ilerlemeler sayesinde, bazı hastalarda hareket koruyucu cerrahi tekniklerin kullanılabildiğini belirten Prof. Dr. Alanay, Vertebral Body Tethering tekniğinin bu yöntemlerden biri olduğunu ve cerrahi müdahale ile omurgadaki eğriliği düzeltebildiklerini ve aynı zamanda çocuğun büyüme sürecini ve omurganın doğal hareketini koruyabildiklerini vurgulamıştır.