HÜDA PAR, Öcalan’a soğuk: Ben görüşmeye gitmem

İstanbul’da basın mensuplarıyla bir araya gelen Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Zeytinburnu Belediyesi’nin sosyal tesislerinde gerçekleşen toplantıda güncel gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Yapıcıoğlu, Suriye konusundaki bir soruya, “Eğer Suriye birlikte kurulacaksa, orada bir Kürt nüfus var. PYD henüz yokken başka partiler vardı. 1950’lerden beri orada siyaset yapan partiler vardı. SDG üzerinde meseleler tartışılıyor. Elinde silah olanların söz hakkı var, diğerlerinin yok deniliyorsa yeni çatışma noktaları çıkar. Herkes birbiriyle anlaşacak ve kendi kararlarını kendilerine verecektir. Hiç kimsenin dışlanmadığı bir sistem kurulsun ve herkesin kardeşçe yaşamasını istiyoruz” diye yanıt verdi.

“ÖCALAN TÜM KÜRTLERİN TEMSİLCİSİ DEĞİLDİR”

TBMM’de kurulan komisyondan bir heyetin İmralı’ya gidip Abdullah Öcalan ile görüşmesi konusundaki bir soruya yanıt veren Yapıcıoğlu, böyle bir görüşmeden yana olmadıklarını söyledi. Abdullah Öcalan’ın tüm Kürtlerin temsilcisi olmadığını ifade eden Yapıcıoğlu, “Öcalan, sadece kendi kurmuş olduğu örgütün temsilcisi olabilir” dedi.

“Komisyon birilerinin İmralı Adası’na gidip Abdullah Öcalan ile görüşmesi yönünde karar alırsa ben gitmem” diyen Yapıcıoğlu, “Gidilmesine gerek olmadığı” düşüncesinde olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

“Dediğim gibi gidip gitmemiz konusunda muhtemelen komisyon başkanı, komisyon üyelerinin görüşlerine başvuracak ve muhtemelen ileriki bir oylamada yapılacak. Sonuç itibarıyla bu oradan çağrılan kişilerin kimler olacağına dair meclis başkanlığı karar alırken bile hepsinde siyasi partilerin görüşlerini aldı. Bu takdir de yerini alacaktır. Yani biz gerekli olmadığını düşünüyoruz. Ama DEM Parti’nin ısrarını ben anlayabiliyorum. Çünkü başından beri aslında şöyle bir tavır var. Peki şunu nasıl hangi kelimeyle ifade edeceğimi tam olarak karar veremedim. Yani kendilerini bütün bir Kürt halkının temsilcisi olarak bir pozisyon alma konusunda… Bir çabuk yargılamak istemiyorum. Böyle bir pozisyon alma niyetleri var. Bu yönden bu çok yanlış bir adım olur. Abdullah Öcalan tüm Kürtlerin temsilcisi değildir. Öcalan, kendi örgütünün ve kendisini öyle kabul edenlerin temsilcisi olabilir. Bunların dışında milyonlarca Kürt var. Şu anda TBMM’de hemen her partiye oy veren Kürt vardır. Yani bu kadar farklı siyasi partilere oy veren, onları kendi temsilcisi gören milyonlarca insandan oluşan bir topluluktan bahsediyoruz. Bir partinin tek başına ‘ben hepsinin temsilcisiyim’ pozisyonunda olmaması, kendini öyle görmemesi lazım. Bu gibi… dediğim gibi bu gibi siyasi atraksiyon ya da siyasi hamleler o pozisyonu elde etme çabasının bir tezahürü olarak değerlendirilebilir.”

“SURİYE’DE HİÇBİR GRUP DIŞLANMAMALI”

Suriye konusunda da açıklamalarda bulunan Yapıcıoğlu, içerideki herhangi bir meselenin iç dinamiklerle diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini belirtti.

“Bu hem ülke içinde hem de bölge içinde böyle olmalıdır. Anlaşmazlık kimlerin arasında ise onlar sulh yoluyla kendi aralarında sorunları çözmelidirler. Farklı etnik ve dini gruplar ortak vatanda birlikte yaşamalı. Yeni dönemde hiç kimse kendini dışlanmış olarak görmemeli. Hiç kimsenin hakları inkar edilmemelidir. Suriye’deki meseleleri Türkiye müzakere ederek, ABD ile yürütülüyor. Oradaki gruplar da şunu bilmelidir. ABD hiç kimsenin dostu değildir. Kendi çıkarlarını korur. Bir de İsrail’i korur. ABD’nin başka hiçbir önceliği yoktur” diye konuştu.

ABD’ye yönelik eleştirileri sürdüren Yapıcıoğlu, bölge ülkelerinin bu güce karşı kendi sorunlarını kendi aralarında çözmesi gerektiğini tekrarladı.

“Bölgede yaşanan sorunların altında yatan temelinde Sykes-Picot anlaşması olduğunu farklı kesimler dile getiriyor. Bu anlaşma ile haritalar cetvelle çizilmiştir. Bu net bir şekilde görülüyor. Benzer bir durum olmaması için herkesin oturup kardeşlik hukuku çerçevesinde kendi sorunlarını çözmeleri gerekiyor.”

Author: can tok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir