“`html
T24 Haber Merkezi
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, CHP’nin düzenlediği Sosyalist Enternasyonal toplantısında İstanbul’da önemli açıklamalarda bulundu. Hatimoğulları, “Gelin, küresel ölçekte enternasyonalist bir barış mücadelesini hep birlikte örgütleyelim ve bunu yayalım. Filistin’den Kürdistan’a, Kongo’dan Ukrayna’ya savaşlardan en çok etkilenen halkların eşitliğini öncelikle alarak, bir barış bloğuna büyük bir ihtiyaç duyuyoruz.” şeklinde çağrıda bulundu. Ayrıca, Abdullah Öcalan‘ın PKK’ya yönelik feshetme talebinin ardından örgütün kendini feshettiğini hatırlatan Hatimoğulları, “Bu tarihi dönemin sadece Türkiye için değil, bölgenin tamamını da rahatlatacağına inanıyorum. Bu nedenle güçlü destek ve dayanışma bekliyoruz. Demokratik bir Türkiye, hem iç meselelerini çözüme kavuşturacak hem de bölgesel krizlere barışçı bir yaklaşım geliştirecektir.” dedi.
Sosyalist Enternasyonal, CHP’nin ev sahipliğinde İstanbul’da bir araya geldi. Toplantıya 81 ülkeden 89 parti temsilcisi katıldı. İspanya Başbakanı ve Sosyalist Enternasyonal Başkanı Pedro Sanchez, CHP Genel Başkanı ve sosyalist enternasyonal Başkan Yardımcısı Özgür Özel tarafından karşılandı. Konsey Toplantısı Beşiktaş’taki bir otelde yapıldı. Yaklaşık 23 Mart’tan beri tutuklu olan İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, toplantıya Silivri’den bir mesaj gönderdi. Hatimoğulları ve DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli de katılımcılar arasındaydılar.
Hatimoğulları’nın konuşmasından öne çıkan noktalar şöyle:
“İstanbul’da, enternasyonal işçi hareketinin köklü kuruluşu olan Sosyalist Enternasyonal ile birlikte bulunmanın memnuniyetini dile getirmek istiyorum. Sevgili dostum Sırrı Süreyya Önder’in kaybını derin bir üzüntü ile anıyorum.”
“Nükleer felaket riskiyle karşı karşıyayız”
Küresel düzeyde karşı karşıya olduğumuz büyük tehlikelerin ne denli yakın ve acil olduğunu hepimiz hissediyoruz. 20. yüzyıldan devralınan sömürge tarihinin etkisi, Ukrayna, Rusya, Suriye, Lübnan, Filistin gibi ülkelerde savaş ve çatışmalara sebep oluyor. Sonuç olarak milyonlarca insan göç etmek zorunda kalıyor. Üçüncü Dünya Savaşı riskinin giderek arttığı bu dönemde, bu sorunu çözmezsek çok farklı bir krizle karşı karşıya kalabiliriz. Nükleer silahlanmanın arttığı bir çağda, nükleer tehdit altındayız ve buna yönelik acil önlemler almalıyız.
“Filistin’de iki devletli çözüm için çaba göstermeliyiz”
Filistin’de ciddi bir insanlık krizi yaşanmaktadır. Maalesef dünya, bu duruma sessiz kalıyor. Antisemitizm, bir ırkçılık biçimidir ve Filistinlilere yaşam hakkı tanımayan Siyonist hareket de benzer bir yaklaşım sergiliyor. Filistin meselesi, evrensel bir insanlık sorunudur ve net bir tutum alınmalıdır. Sayın Pedro Sanchez’e bu konuda net duruşu için teşekkür ediyorum. Filistin’de 50 bini aşkın insan hayatını kaybetti. Sosyalist Enternasyonal’in bu durumu kınaması önemlidir. Birleşmiş Milletler’in onayladığı iki devletli çözümün gerçekleştirilmesi için elimizden geleni yapmalıyız.
“Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrının önemi”
Türkiye ile Kürt halkının yaşadığı Irak, İran, Suriye’deki gelişmelere tanıklık ediyoruz. Abdullah Öcalan’ın yaptığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı, Türkiye’nin demokratikleşmesinin gerek olduğunu ve Kürt sorununu da kapsayan tüm toplulukların eşit yurttaşlık haklarına sahip olması gerektiğini vurguluyor. Bu çağrı, sadece Türkiye için değil, dünya genelinde sosyalist enternasyonalist mücadeleyi büyütmek adına büyük önem taşıyor. Öcalan’ın çağrısı sonrasında PKK, bu talebi benimseyerek feshini duyurdu. Bu tarihi sürecin Türkiye’ye ve bölgeye barış getireceğine dair güçlü bir inancımız var. Bu konudaki dayanışma beklentimizi özellikle vurgulamak istiyorum. Demokratik bir Türkiye, bölgede barışın sağlanmasında etkin bir rol oynayabilir, bu da uluslararası alanda huzuru getirebilecek bir adımdır.
“200 yıllık dayanışma geçmişini yeniden inşa edebiliriz”
Değerli arkadaşlar, günümüzde küresel krizler derinleşiyor. Aşırı sağ ve şovenizmin etkileriyle açığa çıkan krizler, daha karmaşık sorunlar yaratıyor. Bu nedenle, köklü çözüm yaklaşımları ve mücadele yöntemleri ile ilerlememiz şart. Totaliter rejimlerle ve sosyal adaletsizliklerle mücadelede birlikte omuz omuza olmamız gerektiğine inanıyorum. Felaket kapitalizmine, savaşlara ve emperyalizme karşı 200 yıllık dayanışma geleneğini yeniden canlandırabiliriz. Bu, herkesin eşitlik ve adalet mücadelesine daha güçlü bir destek vermesi gereken bir dönemdir. Küresel savaş risklerinin arttığını hepimiz biliyoruz.
DEM Parti olarak bir önerimiz var: Gelin, dünya genelinde enternasyonalist bir barış mücadelesini birlikte oluşturalım ve yayalım. Filistin’den Kürdistan’a, Kongo’dan Ukrayna’ya savaşların en çok etkilediği halkların yanındayız ve bu bağlamda eşitliği öncelik alan bir barış bloğuna ihtiyacımız var. Yoksulluğun arttığı ve milyonlarca insanın açlıkla mücadele ettiği bir dünyada, ezilenlerin kurtuluş mücadelesi için ortak bir program ve eylemliliğe ihtiyaç var. Hep birlikte yürütülecek bu çaba, güçlerimizi birleştirerek daha iyi sonuçlar elde etmemizi sağlayacaktır. Bir kez daha İstanbul’a hoş geldiniz; hepinizi sevgiyle selamlıyorum.”
“`
